Yaklaşık olarak 1 senedir içerisinde bulunduğum bu oluşumu, bu yazımda her yönüyle ele alıp , ayrıntılı anlatmaya çalışacağım.
HHRC (Hisseli Harikalar Reacing Customs), çalışmakta olduğum Hisseli Harikalar'ın kurucusu Atilla Baybara'nın, baja ralli ve off-road araçlar odaklı geliştirimiş parçalar ve yarış aracı projeleri üretmek için kurduğu bir organizasyondur. Transanatolia 2019 organizasyonuna raid kategorisinde katılan Atilla Baybara, yarış sonrası bu sektöre girmeyi planlamış ve benimle birlikte ilk çalışmalarını yapmaya başlamıştır.
İlk etapta, hedef olarak Transanatolia 2020 yarışını belirledik. Bu yarış için bir yarış arabası hazırlamak, bu sayede, geliştirme için gerekli parça üretimlerini yaparak tecrübe hem araçlar konusunda hem de üretim konusunda tecrübe edinmek ilk önceliğimiz oldu. Bu sayede, bir yarışa katılıp tecrübe kazanmış ve ismini duyurmuş bir ekip olarak, hem hedef kitlemizi tanıyıp bu network içerisine dahil olacaktık, hem de hedef kitlemiz de nerelerde eksiklik olduğunu saptama şansımız olacaktı.
TransAnatolia, dünya çapında bilinirliği olan, isminden de anlaşılacağı üzere Anadolu topraklarında organize edilen bir Baja Rally organizasyonudur. Bu sene, pandemi şartlarında, yurtdışı yarışmacılarının gelmesinin de çok zor olduğu bu dönemde 10. su düzenlenmiştir. Uzun soluklu bir ralli olma özelliği taşır. 7 gün süren rallide hergün ortalama 400 km etap koşulmuştur. Bu sene yarışçılar toplamda 1850 km yol gitmişlerdir.
Kendilerini şöyle tanımlıyorlar:
"TransAnatolia kısa sayılabilecek bir süre içinde dünyanın en iyi ralli raid yarışlarından biri olarak anılmaya başlandı. İlk yarış 2010 yılında büyük bir başarıyla organize edildi. Uluslararası bilinirliği günden güne artan TransAnatolia, sunduğu yüksek standartlarla uzun yarışlara hazırlanmayı hedefleyen üst düzey sporcuların beklentilerini karşılarken amatörlerin yeteneklerini geliştirebilmelerine imkan verir.
Gelinen noktada TransAnatolia dünya standartlarında yol notları sunmaktadır. Ayrıca yarışmacılar kesintisiz bir şekilde çalışmakta olan uydu takip sistemiyle izlenmektedir. Uydu takibiyle birlikte çeşitli aktif ve pasif güvenlik tedbirleri mümkün olan en üst düzeyde sağlanmaktadır."
Referans : Transanatolia Website - Hakkımızda
Araç seçimini yaparken birçok yarış videosu ve üretilmiş arabaların tanıtım videolarını izledik. Amerika'da çöl yarışları için üretilen araçlara baktık. Dakar rallisi gibi baja türünde yarışlarda kullanılan araçları inceledik. Buralarda oldukça fazla pickup türü araç kullanıldığını gördük. Ticari olarak düşündüğümüzde de, Türkiye'de pazar payının pickup türü araçlar lehine değiştiğini, bundan daha önemlisi ise, pickup araç sahiplerinin araçlarını, bu anlamda modifiye etmeye çok müsait olduğunu gözlemledik.
Yine Amerika'da "Prerunner" adıyla anılan bir türe merak sardık. Prerunner'lar çoğunlukla pickup araçlardı ve bizim tarzımıza da uygundu. Dakar gibi bir baja rallisi için yarış aracı üretmek gerçekten çok maliyetli bir süreç, bu araçların aynılarını yapmak bizim için çok zorlayıcı olacaktı ancak aynı ekiplerin, yarış öncesinde, parkuru tanımak için kullandıkları "Prerunner" araçları, bizim hedeflediğimiz araçlara benziyordu. Amerika'da çokça garajın prerunner ismiyle çok güzel pickuplar ürettiğini gördük. Görselliğe de baktığımızda, pickup araçların görsel olarak daha dengeli ve güzel göründüğüne kanaat getirdik.
Önceliklerimizi belirledik. İlk olarak, yarışta engebeli şartlarda hızlı gidebilmek, ayrıca yüksek yerlerden atlayabilmek için Long-Travel bir araç istediğimize karar verdik. Bunun yöntemlerini araçtırırken Amerika'da yapılan örneklerde Nissan Frontier bizim için ön plana çıktı. Özellikle Nissan Frontier King Cab modeli prerunner yapımı için oldukça tercih ediliyor. Arka tarafta kupanın kısa olmasından dolayı, büyük süspansiyonlar kullanmak için yeteri kadar yer kalıyor. Kupanın içi daha steril kalıyor ve kesme biçme işlemine gerek olmuyor.
Daha büyük Amerikan canvarlarını ise Katar gezimde, Doha şehrinin ünlü offroad atölyesi "Offroad Store" da inceleme fırsatı buldum.
Prerunner araçlarda long-travel uygulandığında dış görünüşte en çok göze takılan detay değişen çamurluklar ve dodik kısmı oluyor. Long-travel uygulandığında lastikler daha çok yukarı çıkabiliyor ve aynı zamanda lastik çapları da daha büyükleri ile değiştirildiği için orjinal çamurluklar lastiklere çarpıyor. Bunun önüne geçme amacı taşıyan ve aynı zamanda aracın gövdesini de büyük gösteren yeni çamurluklar takılmaya karar verildi.
Ön ve arka tamponlar bu tarz bir yarışta değiştirmek neredeyse zorunlu olan parçalar. Orjinal tamponlar hem yaklaşma ve ayrılma açılarını sınırlıyor hem de plastik oldukları için her hangi bir ufak darbede, aracı korumaktan ziyade kendileri parçalanıyorlar. Bu tarz araçlarda metal tampon kullanılması, gelebilecek ani bir sert darbede, aracın farklı bölümlerinin zarar görmesini engelliyor. Örneğin önden gelen bir darbede, radyatöre gelebilecek bir hasar, arasın direk yarış dışı kalmasına sebebiyet verebilir. Bunun önüne geçmek için olabildiğince hafif ama aracı koruyan, yaklaşma ve ayrılma açılarını maksümumda tutacak tamponlar düşünüldü. Bu tamponlar yurtdışındaki örnekler incelenerek benim tarafımdan çizildi ve üretildi.
Yan korumalar yine aracın yandan alabileceği hasarlarda, kupaya zarar gelmesini engellemek için tasarladı ve olabildiğince basit tutuldu.
Arkada bed cage olarak adlandırılan bir demir kafes benim tarafımdan tasarlandı. Bu kafesin amacı, arkada 19 inç travel almamızı sağlayan makaslarımıza yardımcı sistemler olan 16 inç'lik bypass shock'ların bağlanmasını sağlamasıdır. Üzerine çok fazla yük binen bu yapı ne kadar sağlam ve stabil olursa o kadar iyi bir sürüş sağlar.
Yine arka tampon ile bağlantılı olarak ürettiğimiz stepne tutucu parça kritik öneme sahip bir kullanışlılıkta oldu. 2 adet stepne, 1 adet kriko ve üzerine yine kendi tasarımım ve üretimim olan acil durum kutusu tasarlandı.
Aracı elimize aldıktan sonra ilk yaptığımız şey, araçta modiyefe edeceğimiz herşeyi bilgisayar ortamında simüle etmek için aracı bilgisayar ortamına taşımak oldu. Dış kabuğu hazor olarak bulabilsek bile, teknik detayları işleyeceğimiz şaseyi kendimiz bilgisayar ortamına taşımak durumunda kaldık. İlk iş 3D olarak şase çizimlerine başladık.
Şasenin teknik çizimleri tamamlandıktan sonra, hareket için kritik elemanlar teker teker sanal ortamda araca monte edilerek, maksimum travel'ı alabileceğimiz parçalar çizildi. Bu sayede elimizdeki araç ve suspansiyon, makaslar gibi imkanları maksimum seviyede kullanabilmek için tasarımlarımızı çıkardık.
Bilgisayar ortamında tasarladığımız ilk parçaları üreterek, aracımız dışında satın aldığımız boş bir şase üzerinde denemelerimizi yaptık.
Benim Tarafımdan Üretilenler :
- Ön Tampon
- Arka Tampon ve Stepne Tutucu
- Arka Kasa Kapama
- Yan Korumalar
- Bed Cage
- Ön Kule ve Kule Gergisi
- Salıncak Sistemleri
- Bump Stop Bağlantı Parçaları
Aracın içi Becce Motorsports tarafından yapıldı.
Aynı zamanda tasarımnı ve üretimini yaptığımız bazı parçaları da Becce Motorsports bünyesinde montajladık.
Maxi Gauges
İlfer Offroad Mekanik
Araba tamamlandıktan sonra ilk test sürüşümüzü, hepimizin Formula 1 yarış pistinden bildiği Intercity'nin orman etabında tamamladık. Burada aracımızı olabildiğince zorlayarak etabı hızlıca tamamlamaya çalışırken aynı zamanda sensör verilerini izleyerek, motor değerlerini takip ettik. Süspansiyonların tepkilerini ölçtük. İlk izlenimlerimiz, çok derin çukurlarda bile çok rahat bir sürüş olduğu yönünde idi. Arka süspansiyonların ayarlarının biraz daha değiştirilmesi gerektiğine karar vererek oradan ayrıldık.
Ayarlarımızı Becce Motorsports bünyesinde tekrar gözden geçirdik.
Yarış günleri aslında başlı başına bir konu fakat bu yazımda basitçe ele almaya çalışacağım.
Öncelikle yarışta copilot koltuğundaydım. Bu yarış bu konudaki ilk deneyimim idi. Stella uydu takip ve iletişim cihazını kullanmayı, Terratrip Tripmaster gps mesafe takibi cihazını kullanmayı yarış sırasında öğredim. Roadbook yani yol kitabını okumayı yine yarış sırasında öğrendim.Yarış öncesi günlerde roadbook için yapılması gereken işaretlemeler ve dikkat edilmesi gereken önemli detaylar konusunda copilot Sertaç Tatar'dan bilgiler aldım. Yarış öncesi gece, daha önce Becce Motorsports atölyesinde beraber çalışma yaptığımız copilot Armağan Altun ile işaretlemeler ile ilgili öğrendiğim ek bilgiler doğrultusunda hazırlıklarımı tamamladım.
Başımıza yarış boyu bir çok sorun geldi. 2. Gün Bolu dağlarında yol kenarındaki bir kütüğe çarparak sağ taşıyıcımızı kırdık, 5 saat içinde ekibe ulaşıp yedeğini alıp tamir ederek yolumuza devam ettik. 2 Çeker aracımız ile Anadolu'nun en yüksek tepelerine, dağlarına tırmandık. En son pistte 2 çeker olmasına rağmen aracımızla sahile kumun içinde bile mücadele verdik ve bir şekilde bitiş çizgisine başarılı şekilde ulaştık.
Yarış sonrası artık doğrularımızı yanlışlarımızı ve eksik yönleri tespit ettikten sonra geliştirmeleri yapmak için atölyemize geçtik. Artık hem aracımızı daha iyiye nasıl götürür seneye daha iyi bir yarış çıkarırız bunu planlıyoruz hem de ticari olarak hangi parçaları üretip hem ülkemize hem de yurt dışına satışını gerçekleştirebiliriiz bunun araştırmalarını yapıyoruz.
August 1, 2016
Bir su altı fotoğraf kabinidir. Aquabooth ‘un yanına gelen katılımcı, modülün üzerinde bulunan dokunmatik butona basarak...
Category DEVICE SOLUTIONS